1973 yılında Çorum İli İskilip ilçesinde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Çorum´da, Yükseköğrenimini Ankara Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünde tamamladı. (1994)

Hayatı tanımaya dönük ilk ciddi eğitimini rahmetli babası Ahmet DURAK´tan (Derviş Ahmet) tedris etti.

1994 yılından itibaren sırasıyla Ardahan-Göle, Bartın-Merkez, Samsun (Yakakent-Havza) ve Gaziantep´te (Şahinbey-Karataş) öğretmenlik yaptı. 2017 – 2020 yılları arasında Gaziantep Dayı Ahmet Ağa İlkokulu’nda 4 yıla yakın müdür yardımcılığı görevi ifa etti. Öğretmenlik yaparken bu mesleğin sevdayla, tutkuyla ve amatör ruhu hiç kaybetmeden yapılacağına kani oldu. Yaşadıkça, insanları, öğrencileri derinlemesine gözlemledikçe samimiyetin, iyi niyetin ve insanlara umut aşılamanın bir iksir gibi, şifa gibi mucizevî bir güç olduğunu fark etti.

               Tolstoy´un dediği gibi "Acı duyabiliyorsan canlısın; başkalarının acısını duyabiliyorsan insansın..." sözünün hayattaki karşılığının çok belirgin olduğunu keşfetti. Ülkesinin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine yaptığı yolculuklarda birçok öyküler yaşadı; birçok öykülere tanıklık etti. Bunları 2013 yılında yayınlanan DULDA isimli ilk kitabıyla ölümsüzleştirdi. Bir yıl sonra da GELDİM İŞTE adlı şiir kitabını yazdı. Hayatta eserler bırakmanın eşsiz zevkini yaşadı. Osman DURAK Şiiri, edebiyatı, tasavvufu, tabiatı, müziği çok sever. 

Öğretmenlik mesleğinin yüreklere dokunmaktan geçtiğini hep savundu. Onlarla özdeşim kurmanın, onları kazanmaya açılan kapı olarak telakki etti. Ve öğretmenliğin çocukları değiştirmek, dönüştürmek değil onları geliştirmenin bir aracı olarak kullanmanın gereğini  savunur. Ona göre Öğretmenlik ‘Hikmet Kilimi Dokumak’tır. Bu görüşünü dizelerde şöyle paylaştı:

“Nemrut’ta gördüğün güneş değil kor

Erciyes yamacı kızıl, gri, mor

Her nakış, her ilmek Anadolu’mdan

Kilim baştan sona vatan kokuyor.

              Şimdi de kendinden bir demet ekle

              Sabır, gözyaşı ve merhamet ekle.

Ekle öğretmenim, bu eser senin

Bu emek, bu azim bunca ter senin

Sen gökkuşağından kilim dokuyan

Çölde yeşeren şu nilüfer senin

              Sen okşa saçımı, sen tut elimi

              Ser Anadolu’ya hikmet kilimi…”

Ezcümle, güzel izler, güzel yansılar bırakmak gayretindedir. Ve Rabbine de hesabını verebileceği işler yaparım umudunda…

Evlidir ve pırlanta gibi 4 çocuk babasıdır.